17 Kasım 2011 Perşembe

Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk......

       Uzun süre aradan sonra yine beraberiz. İstemeden bayağa bir ara verdim ama bu haftasonumu kesinlikle kitap ve film yazılarına ayıracağim. Sevdiğim film ve kitapları paylaşmayı oldukça zevkli buluyorum.
     Kasım ayının ilk yazısı yine bir konuk yazardan geliyor. Tavsiyede bulunan benim üniversiteden bir arkadaşim olan Işık Kıraç... Ben alınacak kitap listeme ekledim bile.. Bakalım sizler neler düşünüceksiniz.....
Keyifli okumalar.......

Benim size tanıtmak istediğim kitap, ” Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk”, Prof. Dr. İskender Pala tarafında kaleme alınmış bir roman. Pala derin Divan Edebiyatı bilgisinin tümünü  sanki bu kitap da değerlendirmiş. Kitabı bitirdiğinizde, hiç bilginiz olmasa dahi Divan Edebiyatı hakkında ne çok şey öğrendiğinizi fark ediyorsunuz.

Kitap 416 sayfa, ben cep boyunu almıştım, liste fiyatı 9,90 TL, Kapı yayıncılıktan çıkmış bir kitap.
Gelelim konusuna;
İskender Pala bu kitabında, ünlü Divan Edebiyatı şairi Fuzuli’nin yazmış olduğu “Leyla ile Mecnun” adlı şiirde Leyla’ya aşık olan bir kağıdın öyküsünü anlatır. Bu kağıt ile Babil’in fethinden başlayarak bir sır yayılır, zamanla sır Babil’in dışına taşar dünyaya ulaşır. Yayılırken de divan edebiyatının şiirsel penceresinden Osmanlı Dönemi İstanbul’una, hareme göz gezdirir. 
Kâğıttan kitap yaparlar, elden ele dolanırken kitap, kimi kez çalınır, kimi kez satılır, savaşlara, zaferlere, işgallere, zulümlere, aşklara şahit olur, bazen hediye edilir, bazen de miras kalır. Ve her değdiği elin hayat öyküsüne bizi de ortak eder. Kitap artık Mecnun’dur ve onu eline alan her aşık artık onun Leyla’sıdır.
Her bölümün ana fikri bir beyit ile bölümün başında aktarılmıştır. Ve her bölümün sonunda, sayfalarca yazılmış hikâyenin 1 ya da 2 satırlık bir beyitte nasıl anlatılmış olduğuna hayret edersiniz. Koskoca bölüm damıtılmış ve bir beyit olmuştur.
Dil ilk başta biraz ağır gelse de, hikâye kısa sürede insanı içine çekiyor ve bu yazım diline adapte oluyorsunuz. Mükemmel kurgulanmış bir öykü. Tarihe, edebiyata ya da şiire meraklıysanız kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap.
Kitaptan son bir not;
“aşkın azabında bir lezzet vardı,
ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu.”
Keyifli okumalar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder